Bazı Arap gazetelerine göre, İsrail’in Gazze’de asıl amacı Hamas veya iddia ettiği gibi “terörü bitirmek” değil. Arap medyasına göre, İsrail Doğu Akdeniz’de Gazze açıklarındaki doğalgaz yataklarına sahip olmak için uzun süredir üzerinde çalıştığı planı bu savaş üzerinden hayata koymayı hedefliyor. İsrail’in daha önceki saldırılarından farklı olarak bu sefer uzun soluklu bir savaşa girmesinin ve Hamas’ın elindeki rehineleri düşünmemesinin altındaki nedenin bu olduğuna dair yorumlar Arap basınında giderek daha fazla yer alıyor. Zira bazı köşe yazarlarına göre, İsrail elde edeceği servet karşısında daha fazla askerinin ölümünü ve Hamas’ın elindeki rehineleri de gözden çıkarmış durumda.
‘Savaşın asıl nedeni doğalgaz yatakları mı?’
İşgal ordusu Gazze Şeridi’ni tamamen ortadan kaldırabilseydi, halkını, taşlarını, bitkilerini yerinden kökünden söküp atabilseydi bunu tereddütsüz yapardı. Bunun nedeni sadece İsrail’in güvenliğini tehdit eden Filistin direniş grupları değil. Aksine bu durum, Gazze kıyılarında biriken ve son yıllarda büyük bir kısmı işgal ordusu tarafından ele geçirilen petrol zenginliğinden de kaynaklanıyor. Şimdi ise daha fazlasını, özellikle de petrol ve doğal gaz kuyularını soymak istiyor. Bu da petrol ve doğalgaz yataklarının Filistin karasularında yer aldığının güçlü bir biçimde göstermektedir.
İşgalci İsrail aynı zamanda yağmaladığı doğalgaz kuyularının Filistin direniş örgütleri tarafından hedef alınmasından da endişe etmektedir. Tıpkı Lübnan Hizbullahı’nın yıllar önce, 2006 yılında gelişmiş füze sistemleriyle Akdeniz’de bir İsrail savaş gemisini hedef alması gibi.
İsrail yıllar önce, Filistin kıyılarının karşısında yer alan ve hayati önem taşıyan gaz sahasına çöreklendi. Bu gaz sahalarından en öne çıkanı, Filistin kıyılarına sadece 25 kilometre uzaklıkta bulunan ve 2022 yılında üretimi 10,25 milyar metreküp gaza ulaşan “Tamar” gaz sahasıdır. Buradan çıkarılan doğalgazın yüzde 85’i iç pazarda kullanıldı, yüzde 15’i ise Mısır ve Ürdün’e ihraç edildi.
İsrail işgal hükümeti geçtiğimiz yıllarda çeşitli nedenlerden dolayı Filistin kıyıları açıklarında bulunan daha fazla petrol ve doğal gaz sahasına el koymayı amaçlayan bir planı uygulamaya koydu. Gaz sahaları artık İsrail’in elektrik üretiminin ve enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 70’ini karşılıyor. Gaz ihracatı şu anda İsrail hazinesine milyarlarca dolar kazandırıyor. Ne var ki, yağmalanan 35 milyar dolar değerindeki doğalgazı Mısır ve Ürdün’e ihraç etmek için iki sözleşme imzaladı.(Mustafa Abdülselam / El Arabi El Cedid)
‘Rezervlerin Değeri 524 Milyar Dolar’
Blinx adlı medya platformu, “Gazze gazı Filistinlileri 524 milyar dolardan yoksun bırakıyor” başlıklı bir rapor yayınladı. Raporda şunlar belirtildi: Filistinlilerin topraklarında petrol ve gaz çıkarmalarına izin verilirse bu, onlara yüz milyarlarca dolar fayda sağlayabilir. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü UNCTAD tarafından hazırlanan 2019 yılındaki Birleşmiş Milletler raporu bu cümlelerle başlıyor.
Araştırma, Batı Şeria’daki C Bölgesi’nde büyük miktarlarda petrol bulunduğunu, Gazze Şeridi’nin kıyısına yaklaşık 35 kilometre uzakta, 30 milyar metreküpten fazla doğal gaz üretebilecek bir gaz sahasının bulunduğunu da ortaya çıkardı.
Filistinliler ise gaz, elektrik ve yakıt tedariki konusunda bu kaynakları kontrol eden İsraillilere bağımlı.
İsrail, benzin, mazot ve gazyağı da dahil olmak üzere yakıt fiyatları üzerinde tam kontrole sahip ve aynı zamanda Filistin’in bazı bölgelerinden kestiği su ve elektriğin fiyatlarını da kendisi kontrol ediyor. İsrail, Gazze’ye yönelik devam ettirdiği bu savaştan önce Gazze Şeridi’nin bazı bölgelerinde günde 18 saat elektrik kesiyordu.
Jeologlar ve ekonomistler, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı UNCTAD tarafından yürütülen çalışmada “işgal altındaki Filistin topraklarında büyük petrol ve doğalgaz rezervlerinin yer aldığını” doğruladılar.
İşgalin Filistin Halkına Ekonomik Maliyeti; Petrol ve Doğal Gaz başlıklı araştırmaya göre, Gazze kıyıları açıklarında bulunan gaz ve Batı Şeria’da bulunan petrolün değeri, yaklaşık 524 milyar ABD dolar civarında.(lebanon24.com – Lübnanlı internet haber sitesi)
‘Bir sonraki adım Ben Gorion Kanalı Mı?’
İsrail bu defa savaşın bu kadar uzamasına neden katlanıyor? Hâlbuki daha önceki savaşlarda en fazla iki veya üç hafta dayanıyordu. İsrail’in bu savaştaki amacı iddia ettiği gibi Hamas’ı ortadan kaldırmak ve bölgeyi terörden temizlemek mi? Ayrıca 7 Ekim’de İzzettin Kassam Tugayları’nın roketleriyle uyanan İsrailliler’in gözünde imajını düzeltmeye mi çalışıyor? Yoksa bunların dışında başka bir sebep mi var?
Gazze üzerinde yaşanan bunca yıkım, Gazzeliler’in zorla yerlerinden edilip Sina Yarımadası’na sürülmek istenmesindeki hedefin Hamas’ı ortadan kaldırmak olduğu söyleniyor. Bunun yanı sıra bir sonraki seçimlerde Netenyahu’yu kurtaracak bir zafer elde etmek. Ancak savaşın asıl hedefi ekonomik kaynaklıdır ve yıllar önce Gazze’de bulunan gaz yataklarıdır. İsrail bununla kuzey ve doğu Akdeniz’deki gaz yataklarını ve enerji kaynaklarını kontrol etmeyi planlıyor.
Gazze’deki savaş, yıllar önce hazırlanan Siyonist stratejik planın devamıdır. İsrail’in bölgenin zenginliklerini yağmalamak ve uluslararası enerji pazarında önemli bir oyuncu olmak için bahane olarak kullandığı önceki savaşların ve saldırıların da devamı niteliğindedir. İsrail İşgal ettiği limanları da, Mısır, Suriye ve Lübnan limanları yerine, Ortadoğu’nun Avrupa ve ABD’ye açılan kapısı haline getirmeye çalışmaktadır.
Plan, 1999 yılında Gazze’nin kuzeyindeki açık deniz gaz sahasının keşfedilmesiyle uygulamaya konmaya başlandı. Tel Aviv yönetimi, Hamas’ın Gazze’de iktidara gelmesiyle beraber füze ve uçaklarla büyük bir saldırı başlattı. Bunu izleyen yıllarda Leviathan gaz sahasının keşfedildiği açıklandı. İsrail ardından Afrika’daki enerji kaynakları üzerindeki kontrolünü tam olarak sağlamak için yüzünü Kızıldeniz üzerindeki Eritre’ye çevirdi.
İsrail 2022 yılında Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik devletleri ile imzalamış olduğu mutabakatla da bütün bu adımlarını taçlandırmış oldu. İsrail, AB ve ABD üçlüsü kapsamlı bir planla Rus ve İran gazına ambargo uygulamayı da başardı. Bir sonraki adım ise Mısır ve Arap dünyasının ekonomik ve siyasi gücünü kırmayı amaçlayan ve Süveyş kanalına alternatif olan Ben Gorion kanalı olacak ve onu bir sonraki adımlar izleyecektir. (Sami Sabri / Mısır El Vefd Gazetesi)