T24 Haber Merkezi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dün akşam resmi temaslarda bulunmak üzere Arnavutluk’taki resmi temaslarının ardından Tiran’dan ayrılarak Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya gitti. Fidan, resmi ziyaret çerçevesinde Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Mariya Gabriel ile görüştü. Fidan, görüşme sonrası ortak basın toplantısında “Bizler Montrö Sözleşmesi’ni harfiyen uygulamayı sürdüreceğiz. Bu konunun tartışılmasını bırakın, akıldan geçirilmesi bile söz konusu olamaz” dedi.
Fidan, Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Mariya Gabriel ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Bakan Fidan, “Montrö Sözleşmesinin uygulayıcısı olarak Karadeniz’de sükunetin muhafazası ve bunu tehlikeye sokacak girişimlerin engellenmesi temel önceliklerimiz arasındadır” diye konuştu.
“Montrö Sözleşmesi’ni harfiyen uygulamayı sürdüreceğiz”
Türkiye, Bulgaristan ve Romanya arasında Karadeniz’de “Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubunun” kurulmasına ilişkin mutabakattan memnuniyet duyduklarını vurgulayan Fidan, bunu, bölgesel güvenlik işbirliğine de örnek bir vaka olarak gösterdiklerini söyledi.
Fidan, kıyıdaş ülkeler olarak bunu hem bölgesel sahiplenme ilkesine hem de müttefiklik ruhuna uygun bir adım olarak gördüklerini dile getirdi.
Bakan Fidan, “Bizler Montrö Sözleşmesi’ni harfiyen uygulamayı sürdüreceğiz. Bu konunun tartışılmasını bırakın, akıldan geçirilmesi bile söz konusu olamaz” ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN | MSB’den, “Karadeniz’deki mayın görev grubuna diğer NATO ülkeleri de davet edilecek” iddiasına yanıt: İstikrarın teminatı Montrö Sözleşmesi’dir
“İş birliğimizi yeni alanlara taşımak konusunda kapsamlı bir görüş alışverişinde bulunduk”
Bölgede Bulgaristan’ın “güvenlik ve istikrara öncelik veren sağduyulu politikalarına” her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Fidan, “Bu anlayışla bugünkü görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi her açıdan ele alma imkanımız oldu. İş birliğimizi yeni alanlara taşımak konusunda kapsamlı bir görüş alışverişinde bulunduk” diye konuştu.
Gabriel ile iki ülkeyi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konuları ele aldıklarını anlatan Fidan, özellikle Ukrayna’daki savaşın giderek artan olumsuz etkileri karşısında alınabilecek önlemler konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını aktardı.
Fidan, Türkiye ve Bulgaristan’ın Karadeniz’e kıyısı olan NATO müttefikleri olduğuna işaret ederek, “Karadeniz’in güvenliği ve istikrarı ülkelerimiz için hayati önem taşımakta. Bu çerçevede, Ukrayna’daki savaşın Karadeniz’de bir tırmanmaya yol açmamasına büyük önem atfediyoruz. Ticari seyrüsefer serbestliğinin yeniden test edilmesi için Birleşmiş Milletler (BM) ve ilgili taraflarla beraber çalışmayı sürdürüyoruz.” ifadesini kullandı.
Bakan Fidan, Bulgaristan’daki temaslarını tamamlamasının ardından yarın resmi ziyaret için Romanya’da olacak.
“Karadeniz’de mayın temizleme operasyonuna ABD ve Britanya da katılacak” iddiası
Romanya basınında görev grubundaki üç ülkenin diğer NATO ülkelerine de mayın temizleme operasyonuna katılmaları için çağrıda bulunduğu; adı açıklanmayan iki ülkenin daha operasyona katılacağı iddia edilmişti.
TIKLAYIN | “Karadeniz’de mayın temizleme operasyonuna ABD ve Britanya da katılacak” iddiası: Türkiye’nin tutum değişikliğinde F-16’lar mı etkili oldu?
Bu iki ülkenin ABD ve Britanya olduğu iddia edilmişti. Karadeniz’deki NATO üyesi ülkeler dışındaki üye ülkeleri bu operasyonda istemeyen Türkiye’nin tutum değişikliği ise F-16’lar konusundaki müzakerelerine bağlanmıştı.
Bulgaristan Savunma Bakanlığı, Euractiv’e verdiği demeçte, NATO üyeleri Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’nin oluşturduğu mayın temizleme girişiminin diğer ülkeleri kendisine katılmaya davet ettiğini söylemişti.
Newsweek’in Romanya yayınına göre; Türkiye, Amerikan ve İngiliz gemilerinin geçişine izin verme konusundaki tutumunu “F-16 savaş uçaklarının satın alınması ve modernizasyonu için ABD’den olumlu ve somut adımlar bekleyerek” müzakere etti.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Dr. Ercüment Tatlıoğlu, 28 Kasım’da NATO’nun Karadeniz’de bazı önlemler almaya çalıştığını ve bundan endişe duyduklarını belirtmişti. Tatlıoğlu, “Biz Türkiye olarak Karadeniz’in güvenliğini sağlarız. Karadeniz’i bir Ortadoğu’ya çevirmesinler” ifadelerini kullanmış ve ülkelere Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne uymaları çağrısında bulunmuştu.
