İstanbul’daki bazı üniversitelerin rektörleri, Anadolu Ajansının (AA) gözünden 2023’e damga vuran olaylara ait fotoğrafların yer aldığı “Yılın Kareleri” oylamasına katıldı.
Rektörler, AA foto muhabirleri ile muhabirlerinin 2023 yılı boyunca yurt içi ve dışında çektiği, “Haber”, “Çevre ve Yaşam” ve “Spor” ile bu yıla özel eklenen “Deprem: Umut” ve “Gazze: Kanıt” kategorilerindeki 147 fotoğrafı inceledi.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, bu yıla özel eklenen “Deprem: Umut” kategorisinde Halil Fidan’ın deprem bölgesinde çocuklarla ip atlayan jandarma personelini fotoğrafladığı “İçimdeki çocuk” adlı fotoğrafı oyladı.
Zülfikar, yine bu seneye özel eklenen “Gazze: Kanıt” kategorisinde de Belal Khaled’in “Çaresiz hayatlar” fotoğrafına oy verdi.
“Haber” kategorisinde Osmancan Gürdoğan’ın “Dolunay ve Akıncı”, “Çevre-Yaşam” kategorisinde Sayim Harmancı’nın “Dağlar arasında” karelerini seçen Zülfikar, “Spor” kategorisinde ise tercihini Özgün Tiran’ın Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde yarışan çocukları fotoğrafladığı “Pehlivan adayları” karesinden yana kullandı.
Anadolu Ajansının yurt içi ve dışından haberleri kısa sürede ulaştıran değerli bir kurum olduğunu vurgulayan Zülfikar, böyle bir yarışma yapılmasından mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Zülfikar, “Temenni ederim önümüzdeki yıllarda bir de “Bilim” kategorisi buna eklenir. Bilim dünyamız, üniversitelerimiz, teknoloji kurumlarımız da bu alanda yaptıklarını gösterebilir.” dedi.
Prof. Dr. Zülfikar, arzusunun Anadolu Ajansının hep güzel haberler vermesi olduğunu sözlerine ekledi.
“Her canlının önemine işaret eden bir kare”
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın, deprem özel kategorisinde Sergen Sezgin’e ait “116 saat sonra kurtarılan can” fotoğrafını tercih etti.
İnsanın ve diğer tüm canlıların hayatının değerli olduğunu söyleyen Aydın, fotoğrafın her canlının önemine işaret eden bir kare olduğunu belirtti.
Gazze özel kategorisinde Ali Jadallah’ın “Çaba” isimli fotoğrafını seçen Prof. Dr. Aydın, bir doktor olarak bu fotoğrafı tercih ettiğini söyledi.
Aydın, savaşın zorlu koşullarında doktorların ve sağlık personelinin insanları hayatta tutmak için büyük çaba sarf ettiğini, fotoğrafın bunun önemini gösterdiğini kaydetti.
Çevre-Yaşam kategorisinde fotoğraflar arasında tercih yapmakta zorlanan Aydın, Cem Tekkenişoğlu’nun “Galata’da dolunay” fotoğrafını seçti.
Aydın, Galata Kulesi’nin İstanbul’un en güzel yerlerinden biri olduğunu, ay ile birlikte simetrik açıdan çok güzel yakalanan bir anı yansıttığı için tercihini bu yönde kullandığını belirtti.
Spor kategorisinde MKE Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca’nın, Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında 1-1 berabere kaldıkları Çaykur Rize spor maçından sonra hakem Halil Umut Meler’e yumruk attığı anı fotoğraflayan Emin Sansar’ın “Yumruk” isimli fotoğrafını seçen Aydın, “Bu yıl yaşanmış önemli bir olay. Tabii futbol gibi sportif faaliyetlerde istemediğimiz olay. Fotoğrafçı güzel yakalamış, inşallah bir daha böyle olaylar yaşanmaz.” dedi.
Aydın haber kategorisinde Mustafa Kamacı’nın “Yalnızlığın resmi” fotoğrafını tercih etti.
Fotoğrafın kalabalıklar içesinde sıkıntıda ve yalnız kalmayı anlattığını, herkesin kendi telaşesini yaşadığı anda iletişim içinde olduğunu kaydeden Aydın, ancak Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin yalnız kaldığını dile getirdi.
Fotoğraflar hakkında genel bir değerlendirmede bulunan Aydın, şunları kaydetti:
“Her yıl olduğu gibi bu yılda Anadolu Ajansının çok değerli fotoğrafçılarının yıl içerisinde çektiği fotoğrafları değerlendirme fırsatım oldu. Hepsi aslında birbirinden değerli anı yakalayan, hakikaten bakarken kendimizi o anın içerisinde hissettiğimiz fotoğraflar olmuş. Bu yılki tercihlerimizi de yaptık. Sonucu da merakla bekliyorum, tercih ettiğim fotoğrafların ödül alıp almayacağını ben de takip edeceğim.”
“Hepimizin dünyaya yapmak istediği bir eylemi, haykırışı dile getiriyor”
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yıldız ise “Haber” kategorisinde Muhammed Selim Korkutata’nın çektiği “Enerji yansıması”, “Çevre ve Yaşam” kategorisinde Şebnem Coşkun imzalı “Buz dağı havuzu”, “Spor” kategorisinde Arpad Kurucz’un “Hızlı ve doğal” isimli fotoğrafına oy verdi.
“Deprem: Umut” kategorisini incelediği sırada Yıldız, “Çok etkileyici fotoğraflar. Gerçekten umudu somutlaştırmış ve bize tek bir kareyle göstermiş. Onun için fotoğrafı çeken basın mensubunu kutluyorum. Tüylerim diken diken oldu. O günlere dönmüş olduk. ” değerlendirmesini yaptı.
Kategoriden Halil Fidan’ın “İçimdeki çocuk” adlı fotoğrafını seçen Yıldız, “Umudu doğrudan yansıtıyor. Bir coşku, heyecan, sevinç var. Yeni bir hayata bakış var. O nedenle bu fotoğrafı seçiyorum.” ifadelerini kullandı.
Yıldız, “Gazze: Kanıt” kategorisinde ise Belal Khaled’in “Haykırış” isimli fotoğrafını tercih ederek, “Bunu kendime daha yakın gördüm. Kuzenini enkazdan çıkarıyor, Filistinli bir kızımızı. Bir haykırış, aslında hepimizin dünyaya yapmak istediği bir eylemi, haykırışı dile getiriyor. Biraz daha proaktif, o acıyla beraber içimizdeki haykırışın yansıtıldığı bir fotoğraf olmuş. Belal’i tebrik ediyorum.” diye konuştu.
Büyük önem taşıyan haberciliği en iyi simgeleyen şeyin çekilen bir fotoğraf karesi olduğunu ifade eden Yıldız, yazılacak bir haber veya kitap yerine bir kareyle çok şey anlatılabileceğini söyledi.
Yıldız, geçen yıl da oylamaya katıldığını, her sene gelen fotoğrafların birbiriyle rekabet ettiğini aktararak, “Bu, gelen çıktıların çok daha iyi olduğunu bize gösteriyor. O nedenle Anadolu Ajansını kutluyorum. Bu seçimde olmaktan çok mutlu oldum.” dedi.
Yıldız, 5 kategoride de karar vermekte zorlandığını belirterek, şöyle konuştu:
“Karar verirken hem Yıldız Teknik Üniversitesini hem mühendis ruhumuzu da yansıtan, hissettiğim şekilde karar vermeye çalıştım. Fotoğrafı zaten gördüğünüzde sizi ona doğru yönlendiriyor. O da fotoğrafı çekenin başarısı aslında. Fotoğraf sizi içine doğru çekiyor. Tutkuya, biraz da rekabetçi olmasına önem verdim. Duyguları yansıtması çok değerliydi. Bütün fotoğraflarda bunların hepsi vardı. Duygulandığımız, üzüldüğümüz, hüzünlendiğimiz empati kurduğumuz fotoğraflar oldu.”
“Adeta ‘Kaderimi yaşıyorum’ diyor”
“Yılın Kareleri” oylamasına katılan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Deprem özel kategorisinde Mustafa Seven’e ait “Şükür” fotoğrafını tercih etti.
Fotoğrafı yorumlayan Çelik, “Gece karanlık, çok ciddi bir çabanın olduğu gözüküyor. Kurtaranın yüzünde emeği hissediyorsunuz. Eli yüzü kir, pas içerisinde kalmış ama o kurtarmanın vermiş olduğu hem bir mutluluk hem de bir yakarış var. Aynı zamanda bir şükür ifadesi de var. Sanki geleceğe bakan bir ümit taşıyor gibi… Çocuğu tutuş tarzı da güvenli. Çocukta da o korku emaresi kaybolmuş. O da huzuru hissediyor gibi. Etrafın kalabalık oluşu zaten bir el birliğini gösteriyor. Bana göre çok güzel bir fotoğraf.” değerlendirmesinde bulundu.
Gazze özel kategorisinde Abet Zagout’un “Çaresizlik” fotoğrafına oy veren Çelik, fotoğrafın çok farklı bir anlam taşıdığını belirterek, şöyle konuştu:
“Diğer resimlerle birlikte baktığımız zaman bir an değil aslında. O anda çocuğun kurtarılışı, o anda bir ele alışı, bir sevinci ya da hüznü ifade etmiyor. Daha öte bir şey söylüyor. Adeta olayın tamamının yaşanmışlığı gibi. Olayı yaşayıp, çocuğu alarak buraya kadar getirmiş. Artık kabullenmiş. Kendi iradesini aşan bir olay olduğunun farkında ve teslim olmuş havası var. Adeta ‘Kaderimi yaşıyorum.’ diyor. Artık çocuğunun öldüğünü kabullenmiş ama onunla bütünleşmiş. Sedyeye o da oturmuş. Bir feryat figan yok. Bir teslimiyet, kabulleniş var ama çaresizlik gibi de gelmedi bana. Çocuğu kucaklayıp sahiplenmiş yani vazgeçmiş değil hayattan. Bir ümit de taşıyor.”
Çevre-Yaşam kategorisinde tüm fotoğrafları güzel bulduğunu ifade eden Çelik, kendi açısından Gerald Anderson’un Kenya’da çektiği “Çöpler arasında” fotoğrafının daha anlamlı olduğunu söyledi.
Fotoğrafı değerlendiren Çelik, şunları aktardı:
“Yeryüzünde en ciddi problem insanın insana yapıp ettiği… İnsanın insana olan muamelesini çözebilirsek iyi bir yol olabilecek gibi. Bu fotoğraf adeta dünyada gelir dağılımı eşitsizliğini, yoksulluğu, insani standarda ulaşamamayı ifade eden çok istisnai bir kare. Fotoğrafta insanoğlunun bıraktığı her şey arkalarda. İş makinesi bir yönüyle insanoğlunun kurduğu düzeni temsil ediyor gibi. Fotoğraftaki adam çaresizlik içerisinde. Elinde poşetler ve diğer bulabildikleriyle bir çaba içerisinde. Bu çaba içerisinde kendisi de ezilebilir.”
“Yüz binlerin bir araya gelip de tek bir gündemde buluşabilmeleri çok ciddi bir ümit”
Prof. Dr. Çelik, Haber kategorisinde Murat Kula’nın “Filistin’e destek” karesini tercih etti.
İnsanların çok yoğun gündemlerinde hep kendisine ümit verecek haberlere sığındığını belirten Çelik, “Ümitsizlik, karamsarlık çok önemli kareler belki ama ben kendimce ümidi veren fotoğrafı tercih ederim. Bu yüzden bu fotoğrafı seçtim. Fotoğraftaki bu bir araya gelişin gündemini bilmiyorum. Yüz binlerin bir araya gelip de tek bir gündemde buluşabilmeleri çok ciddi bir ümit. İnsanoğlunun doğruda buluşacağını varsayıyoruz. Çünkü aklı, zihni, bir tarihi, yaşamışlığı var. Önünde delil olarak alabileceği çok enstrüman var. Bunlarla o geleceği sahiplenmişlik gibi gördüm.” ifadelerini kullandı.
Spor kategorisinde Fatemeh Bahrami’nin “Engel tanımayan” fotoğrafına oy veren Çelik, şunları kaydetti:
“İnsanın tam olarak bir başarı elde etmesi çok önemli ama mağduriyetli bir pozisyonda bir şey elde etmek daha fazla anlam taşıyor. Hele spor gibi zor kategoride bir kadının bunu yapıyor olması daha anlamlı geldi bana. Azmi, gayreti görebiliyorsunuz. Yüz ifadesi de hayata adeta bir ciddiyet kesbetti gibi geldi. Çok rastgele bir bakış değil, hayatı ne kadar ciddiye aldığını gösteriyor.”
“Kimisi umudu taşıyor, kimisi korkuyu”
İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, “Haber” kategorisinde Muhammed Enes Yıldırım’ın çektiği “Boğazda bir dev”, “Çevre ve Yaşam” kategorisinde Mostafa Alkharouf imzalı “İlk kıblede namaz”, “Spor” kategorisinde Elif Öztürk Özgöncü’nün “Bisikletçiler” başlıklı fotoğraflarına oy verdi.
Bu yılın özel seçkilerden “Deprem: Umut” kategorisinde Murat Şengül’ün çektiği “Hoş geldin” fotoğrafına oy veren Arkan, o karenin umudu, yardımlaşmayı, sevinci, tüm acılara rağmen hayata tutunabilmeyi gösterdiği değerlendirmesinde bulundu.
Arkan, “Gazze: Kanıt” kategorisinde Ali Jadallah imzalı “Gece bombardımanı” fotoğrafını seçerken, “Fotoğrafta bir gecede küçük bir şehrin onlarca fosfor bombasıyla bombalanmasını gösterdiği için en güzel kanıtın o olduğunu düşündüm. Hem yasak bir bomba hem de toplu bir katliamın en net simgesi olduğunu düşündüğüm için onu seçtim.” dedi.
Görsel bir dünyada yaşanıldığını vurgulayan Arkan, “Görsel sanatlar, -fotoğraf da bunların en önemlilerinden bir tanesi- insanları en etkili bir şekilde ulaşabilmenin en güzel yolu. Anadolu Ajansı hakikaten çok güzel bir işe imza attı, kendilerini tebrik ederim. Hem fotoğraflar ne kadar nitelikli, yetişmiş bir insan kaynağımızın olduğunu gösteriyor. Hem de mesajı çok güçlü bir şekilde veriyor. Dolayısıyla bence son derece başarılar, böyle de devam edeceğine inanıyorum.” diye konuştu.
Oylamanın farkındalık oluşturduğunu belirten Arkan, AA fotoğraflarıyla ilgili olarak, “Mesajları bence çok güçlü bir şekilde veriyorlar; kimisi umudu taşıyor, kimisi korkuyu, kimisi öfkeyi, kimisi acıyı, kimisi yaşamı, zindeliği… Son derece başarılı fotoğraflar. Fotoğrafçı arkadaşları ve muhtemelen onun üzerinde işlem yapan arkadaşları, editörleri de tebrik ediyorum.” dedi.
“Her zaman en doğru haberleri Anadolu Ajansı’ndan alıyoruz”
İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Ceran, “Haber” kategorisinde Aytuğ Can Sencar’ın “Türkiye Yüzyılı” karesini, “Çevre ve Yaşam”da Alper Tüydeş imzalı “Kimler gelmiş?” fotoğrafını, “Spor” kategorisinde ise David Alvaro’nun “Gazze’ye destek” başlıklı fotoğrafını seçti.
Ceran, bu yıla özel eklenen “Deprem: Umut” kategorisinde ise Murat Şengül’ün “Hoş geldin” karesi ile “Gazze: Kanıt” kategorisinde Mustafa Hassona’nın “Kardeşe son dokunuş” fotoğrafına oy verdi.
Bu yıla özel eklenen seçkilerden “Gazze: Kanıt” kategorisiyle ilgili değerlendirmede bulunan Ceran, dünyanın yaşananlara karşı sessiz olduğunu fakat Türkiye’deki ve dünyadaki hiçbir gelişmenin Gazze’yi ikinci plana itmemesi gerektiğini dile getirerek, artık bu trajedinin, soykırımın sona ermesi temennisini paylaştı.
Prof. Dr. Ceran, çoğu fotoğrafı gündemi takip ederken gördüğünü, bu yüzden kolay seçim yaptığını belirterek, “Anadolu Ajansı tabii Türkiye’nin bir numaralı ajansı. Her zaman en doğru haberleri Anadolu Ajansından alıyoruz. En ulaşılmaz yerlere ulaşabiliyor ve bize haberler, canlı görüntüler aktarabiliyor. Bugünkü görseller de ne kadar işin içinde olduğunu gösteriyor. O anlamda tebrik ediyoruz.” dedi.