‘Kasten öldürme’
Aradan zaman geçmesine rağmen sanığın soğukkanlılığını koruduğu, plan yapıp, tasarlayarak eşini kayalıklardan ittiği belirtilirken, Aysal’ın eylemini sırf acı ve ızdırap vermek için vahşi kötülük eylemi sergileyen psikolojik bir güdüyle işlediğine dair dosyada mevcut bir delil bulunmadığına yer verildi. Buna rağmen Aysal’ın hamile olan eşini ‘kasten öldürme’ suçunu işlediği mahkemece oy çoğunluğuyla sabit görülüp, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı kaydedildi.
‘Deliller olayın oluş anına ilişkin değil’
Sanık Aysal’ın beraatini isteyip, mahkumiyetine şerh koyan Mahkeme Başkanı Abdulkadir Ungan’ın bu kararının nedeni de gerekçeli kararda yer aldı. Mahkeme Başkanı Ungan, sanık Aysal’ın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, somut, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığını savunarak, karara şerh koyma gerekçesini şöyle açıkladı:
‘Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden olan ‘kuşkudan sanık yararlanır’ ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. Dosya kapsamında her ne kadar sanığın üzerine atılı suçu işlediği şüphesini uyandıracak birden fazla delil olsa da bu deliller olayın oluş anına ilişkin olmayıp, olay öncesinde meydana gelen bir kısım işlem ve olaylara aittir.’